Uçuk kaçık hayaller yerine kademeli büyümenin gücüne inanmalısınız: Kripto paralarla elde edilen (ya da öyle olduğuna inanılan) ekstrem kazançlardan dolayı birçok kişi zengin olma hayalleriyle sektöre katılıyor, bilinçsizce işlem almaya başlıyor ve sonrasındaysa para kaybediyor. Önceki dönemlerde görülen (grafikleri açarak gözlemleyebilirsiniz) 10x-50x-100x ve hatta daha fazlası insanların yine benzer dönemlerin yaşanacağına dair inancını besleyerek uzun bir süre boyunca (eğer doğru zamanda doğru yerden işleme girdiyse) belki kârda belki zararda beklemesine yol açmaktadır. Kişiler ekstrem kazanç seviyelerine ulaşsalar dahi kâr almamakta ve fiyatın hedeflediği noktaya (bu senaryoda 10x-50x veya 100x diyebiliriz) gelmesini beklemektedir. Öte yandan kurumsal şirketlere ve büyük yatırımcılara bakıldığında seneyi yüzde 50 gibi bir kârlılıkla kapatmak dahi onlar için oldukça tatmin edici görünmektedir (yönetilen paralar düşünüldüğünde muazzam bir kazanç olduğunu söyleyebiliriz).
Aşamalı kâr almanın önemi
Bu noktada birçok kişinin kendisini finansal okuryazarlık ve portföy yönetimi bağlamında eğitmesinin ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Belki gerçekten de fiyat alım yaptığınız yerden 10x-50x-100x yapacak fakat bundan kesin bir şekilde emin olabilir misiniz? İnsanların çoğu bir işleme girmeden önce kazanacağı parayı düşünerek hareket etmekteyken tersi bir bakış açısının çok daha sağlıklı olduğunu, yani ne kadar para kaybedebileceğinizi düşünmenin çok daha etkili olabileceğini söyleyebiliriz. Portföyünüzü aktif bir şekilde yönetmeli, aşamalı bir şekilde kâr alma alışkanlığı kazanmalısınız.
Kendi stratejimi anlatacak olursam ben genellikle alım yaptığım yere, satın aldığım coin’in potansiyeline (ve piyasa değerine) bağlı olarak fiyat 2x yaptığında yarısını (çok güveniyorsam 3x yaptığında yüzde 33’ünü) satmayı ve pozu maliyetsiz bir şekilde taşımayı alışkanlık haline getirmeye başladım. Eğer (birçok konfirmasyonla beraber) piyasanın kötü bir noktada olduğunu düşünüyorsam kârda olan işlemin büyük bir yüzdesini satmaktan da çekinmiyorum. Sizler de risk alanınıza ve portföy büyüklüğünüze bağlı olarak kendinize rahat hissedeceğinizi düşündüğünüz benzer stratejiler oluşturabilirsiniz.
“Sat” tuşunun verdiği rahatlık
Rahatlıkla söyleyebilirim ki, “sat” tuşuna basabilmeye başladığım andan itibaren piyasada çok daha sağlıklı, rahat ve kontrollü bir şekilde var olabildim. Önceki yazılarımdan birinde, 15x yaptığım ama satmadığım için 2x’e geldiğinde sattığım “Lithium” adlı coin’den bahsetmiştim. Bu deneyim, kârı aşamalı olarak realize etmenin önemini fark etmemi sağladı. Bu dersten yola çıkarak, kademeli kâr alımını trade ve yatırım stratejimin temel prensiplerinden biri haline getirdim
Bir şeyler yanlış gidiyorsa devam etmek yerine durup neyi yanlış yaptığınızı sorgulamalısınız: Sürekli bir şekilde kaybediyorsanız aynı hataları sürdürmek yerine durup neleri yanlış yaptığınızı incelemeli, hatalarınızdan ders çıkarmalı ve yeni bir strateji inşa etmelisiniz. Trade günlüğü gibi uygulamalarla tekrarlayan hatalarınızı fark etmeniz çok daha kolay olacaktır (Disiplin, hafıza ve başarı: Trade Günlüğü üzerine). Her işlemden sonra işlem esnasındaki duygu, düşünce ve yorumlarınızı yazarak tekrarlayan örüntüleri bulabilirsiniz. Örneğin ben başlangıçtaki işlemlerimde FOMO örüntümü fark ederek fiyata “kaçıracağım” korkusuyla erken girmek yerine fiyatın istediğim noktaya elbet geleceğini kabul etmiştim.
Yine benzer şekilde arka arkaya sürekli başarılı oluyorsanız neyi doğru yaptığınızı, hangi yapıların sıklıkla çalıştığını veya çalışmadığını sorgulamak da oldukça faydalı olacaktır. Böylece sayısal verilere dayanarak (Örneğin BTC paritesinde Fibonacci golden seviyelerinden aldığınız 100 işlemden 80’i başarılıysa yüzde 80’lik bir başarı oranınız bulunmaktadır) doğru stratejinize yol açan etmenleri fark edebilir, bunları tekrarlayabilir, ilkelerinize ve kurallarınıza bağlı kalmanın önemini pekiştirebilirsiniz.
Piyasada fırsatlar biter mi?
FOMO tuzağına yakalanmamak için daha çok deneyim kazanmalısın: İster uzman ister amatör olsun birçok kişi FOMO’ya kapılarak marketteki yükseliş veya düşüş fırsatlarını kaçıracağını, marketin kendisini almadan gideceğini ve para kazanamayacağını düşünerek duygusal bir şekilde hareket etmektedir. (Ya kaçarsa ve bir daha aynı bölgeye gelmezse?) Oysa grafikler rasyonel bir şekilde incelendiğinde marketin kişilere sayısız defa fırsat verdiği görülebilir. Hızlı bir şekilde zengin olma arzusu ve fiyatı en dipten veya en tepeden yakalamaya dair istekler kişilerin kaçırma korkusunu besleyerek yanlış kararlar almalarına ve para kaybetmelerine yol açmaktadır. Zamana karşı yarışmadığınızı (eğer sınırlı zamanda çok fazla para kazanmak istiyorsanız kayıpla yüzleşmemeniz imkânsız), markette fırsatların hiçbir zaman bitmeyeceğini (eğer fırsatlar biterse yeni yatırımcılar çekmek ve üretim/tüketim örüntüsünü korumak mümkün olmazdı) ve yapmanız gereken tek şeyin fiyatın size gelmesini bekleyerek stratejinize sadık kalmak olduğunu kabullenmelisiniz. Eğer market gerçekten de sizi almadan yükselirse bu noktada bir sonraki aşamadan dahil olabilirsiniz (örneğin verilecek retestte veya bir sonraki yükseliş/düşüş dalgasında).
Bu noktada kişilerin işlem aldığı dönemdeki maddi rahatlığının FOMO’ya kapılma olasılığıyla doğru orantılı olduğunu düşünüyorum. Yani para kazanmaya ne kadar çok ihtiyacınız varsa (örneğin kredilerinizi veya borçlarınızı ödeyecekseniz, buradan kazandığınız parayla harçlığınızı sağlıyorsanız vs.) FOMO’ya kapılma olasılığınızın da o kadar yüksek olacağına inanıyorum. Bireysel anlamda maddi açıdan rahat olduğum dönemlerde daha az FOMO’ya kapıldığımı fark etmiştim, sektördeki bilindik isimlerden bazılarıyla konuştuğumda da benzer örüntülerin olduğunu gözlemledim. Dolayısıyla paraya dair iştahımızın fazla olması FOMO’ya kapılma olasılığımızı tetikliyor olabilir.
Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Neden kaçırma korkusuna yakalanıyor ve uzun vadeli bir plan kuramıyorum?
Serimizin üçüncü yazısıyla devam ediyoruz.
Uçuk kaçık hayaller yerine kademeli büyümenin gücüne inanmalısınız: Kripto paralarla elde edilen (ya da öyle olduğuna inanılan) ekstrem kazançlardan dolayı birçok kişi zengin olma hayalleriyle sektöre katılıyor, bilinçsizce işlem almaya başlıyor ve sonrasındaysa para kaybediyor. Önceki dönemlerde görülen (grafikleri açarak gözlemleyebilirsiniz) 10x-50x-100x ve hatta daha fazlası insanların yine benzer dönemlerin yaşanacağına dair inancını besleyerek uzun bir süre boyunca (eğer doğru zamanda doğru yerden işleme girdiyse) belki kârda belki zararda beklemesine yol açmaktadır. Kişiler ekstrem kazanç seviyelerine ulaşsalar dahi kâr almamakta ve fiyatın hedeflediği noktaya (bu senaryoda 10x-50x veya 100x diyebiliriz) gelmesini beklemektedir. Öte yandan kurumsal şirketlere ve büyük yatırımcılara bakıldığında seneyi yüzde 50 gibi bir kârlılıkla kapatmak dahi onlar için oldukça tatmin edici görünmektedir (yönetilen paralar düşünüldüğünde muazzam bir kazanç olduğunu söyleyebiliriz).
Aşamalı kâr almanın önemi
Bu noktada birçok kişinin kendisini finansal okuryazarlık ve portföy yönetimi bağlamında eğitmesinin ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Belki gerçekten de fiyat alım yaptığınız yerden 10x-50x-100x yapacak fakat bundan kesin bir şekilde emin olabilir misiniz? İnsanların çoğu bir işleme girmeden önce kazanacağı parayı düşünerek hareket etmekteyken tersi bir bakış açısının çok daha sağlıklı olduğunu, yani ne kadar para kaybedebileceğinizi düşünmenin çok daha etkili olabileceğini söyleyebiliriz. Portföyünüzü aktif bir şekilde yönetmeli, aşamalı bir şekilde kâr alma alışkanlığı kazanmalısınız.
Kendi stratejimi anlatacak olursam ben genellikle alım yaptığım yere, satın aldığım coin’in potansiyeline (ve piyasa değerine) bağlı olarak fiyat 2x yaptığında yarısını (çok güveniyorsam 3x yaptığında yüzde 33’ünü) satmayı ve pozu maliyetsiz bir şekilde taşımayı alışkanlık haline getirmeye başladım. Eğer (birçok konfirmasyonla beraber) piyasanın kötü bir noktada olduğunu düşünüyorsam kârda olan işlemin büyük bir yüzdesini satmaktan da çekinmiyorum. Sizler de risk alanınıza ve portföy büyüklüğünüze bağlı olarak kendinize rahat hissedeceğinizi düşündüğünüz benzer stratejiler oluşturabilirsiniz.
“Sat” tuşunun verdiği rahatlık
Rahatlıkla söyleyebilirim ki, “sat” tuşuna basabilmeye başladığım andan itibaren piyasada çok daha sağlıklı, rahat ve kontrollü bir şekilde var olabildim. Önceki yazılarımdan birinde, 15x yaptığım ama satmadığım için 2x’e geldiğinde sattığım “Lithium” adlı coin’den bahsetmiştim. Bu deneyim, kârı aşamalı olarak realize etmenin önemini fark etmemi sağladı. Bu dersten yola çıkarak, kademeli kâr alımını trade ve yatırım stratejimin temel prensiplerinden biri haline getirdim
Bir şeyler yanlış gidiyorsa devam etmek yerine durup neyi yanlış yaptığınızı sorgulamalısınız: Sürekli bir şekilde kaybediyorsanız aynı hataları sürdürmek yerine durup neleri yanlış yaptığınızı incelemeli, hatalarınızdan ders çıkarmalı ve yeni bir strateji inşa etmelisiniz. Trade günlüğü gibi uygulamalarla tekrarlayan hatalarınızı fark etmeniz çok daha kolay olacaktır (Disiplin, hafıza ve başarı: Trade Günlüğü üzerine). Her işlemden sonra işlem esnasındaki duygu, düşünce ve yorumlarınızı yazarak tekrarlayan örüntüleri bulabilirsiniz. Örneğin ben başlangıçtaki işlemlerimde FOMO örüntümü fark ederek fiyata “kaçıracağım” korkusuyla erken girmek yerine fiyatın istediğim noktaya elbet geleceğini kabul etmiştim.
Yine benzer şekilde arka arkaya sürekli başarılı oluyorsanız neyi doğru yaptığınızı, hangi yapıların sıklıkla çalıştığını veya çalışmadığını sorgulamak da oldukça faydalı olacaktır. Böylece sayısal verilere dayanarak (Örneğin BTC paritesinde Fibonacci golden seviyelerinden aldığınız 100 işlemden 80’i başarılıysa yüzde 80’lik bir başarı oranınız bulunmaktadır) doğru stratejinize yol açan etmenleri fark edebilir, bunları tekrarlayabilir, ilkelerinize ve kurallarınıza bağlı kalmanın önemini pekiştirebilirsiniz.
Piyasada fırsatlar biter mi?
FOMO tuzağına yakalanmamak için daha çok deneyim kazanmalısın: İster uzman ister amatör olsun birçok kişi FOMO’ya kapılarak marketteki yükseliş veya düşüş fırsatlarını kaçıracağını, marketin kendisini almadan gideceğini ve para kazanamayacağını düşünerek duygusal bir şekilde hareket etmektedir. (Ya kaçarsa ve bir daha aynı bölgeye gelmezse?) Oysa grafikler rasyonel bir şekilde incelendiğinde marketin kişilere sayısız defa fırsat verdiği görülebilir. Hızlı bir şekilde zengin olma arzusu ve fiyatı en dipten veya en tepeden yakalamaya dair istekler kişilerin kaçırma korkusunu besleyerek yanlış kararlar almalarına ve para kaybetmelerine yol açmaktadır. Zamana karşı yarışmadığınızı (eğer sınırlı zamanda çok fazla para kazanmak istiyorsanız kayıpla yüzleşmemeniz imkânsız), markette fırsatların hiçbir zaman bitmeyeceğini (eğer fırsatlar biterse yeni yatırımcılar çekmek ve üretim/tüketim örüntüsünü korumak mümkün olmazdı) ve yapmanız gereken tek şeyin fiyatın size gelmesini bekleyerek stratejinize sadık kalmak olduğunu kabullenmelisiniz. Eğer market gerçekten de sizi almadan yükselirse bu noktada bir sonraki aşamadan dahil olabilirsiniz (örneğin verilecek retestte veya bir sonraki yükseliş/düşüş dalgasında).
Bu noktada kişilerin işlem aldığı dönemdeki maddi rahatlığının FOMO’ya kapılma olasılığıyla doğru orantılı olduğunu düşünüyorum. Yani para kazanmaya ne kadar çok ihtiyacınız varsa (örneğin kredilerinizi veya borçlarınızı ödeyecekseniz, buradan kazandığınız parayla harçlığınızı sağlıyorsanız vs.) FOMO’ya kapılma olasılığınızın da o kadar yüksek olacağına inanıyorum. Bireysel anlamda maddi açıdan rahat olduğum dönemlerde daha az FOMO’ya kapıldığımı fark etmiştim, sektördeki bilindik isimlerden bazılarıyla konuştuğumda da benzer örüntülerin olduğunu gözlemledim. Dolayısıyla paraya dair iştahımızın fazla olması FOMO’ya kapılma olasılığımızı tetikliyor olabilir.
Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.