Web3 Düzenleme Yeni Dönemi: Hong Kong Resmi Olarak Çekilme Politikasını Uygulamaya Koydu
31 May'da, Hong Kong sanal varlık ticaret platformu tasfiye politikası resmen uygulanmaya başladı, uyumsuz borsaların işlerine son vermesi istenecek. Son tarihin yaklaşmasıyla birlikte, VATP başvurusunda bulunanların neredeyse yarısı geri çekildi ve bu durum piyasalarda geniş çapta tartışmalara yol açtı. Bazı karamsar sesler, "Hong Kong Web3 çağı daha başlamadan sona erdi" diyor, ancak gerçekten durum böyle mi? Düzenleyici kurumlar Web3 çağının gelişini hangi tutumla karşılamalı?
Aslında, Hong Kong Doğu'nun Web3 köprüsü olarak, Batı ile olan mücadeleye daha yeni başlamaktadır.
Web3'ün Önümüzdeki On Yılı: Tam Uyum Sağlama
Dünya genelindeki ana Web3 finans piyasalarına bakıldığında, düzenleme eğilimlerinin giderek daha ayrıntılı ve profesyonel hale geldiği görülmektedir.
Japonya, Web3 düzenlemesinin öncüsü olarak, 2014 yılındaki Mt.Gox olayı sonrasında düzenlemeleri kademeli olarak ilerletmeye başladı ve 2017 yılında dijital para borsa lisans sistemi getirdi. 10 yıllık bir gelişim sonrasında, Japonya'da şu anda onaylanmış 23 dijital para borsası bulunmaktadır ve bunların çoğu yerli işletmelerdir. Japonya'nın düzenleme sistemi, borsaların varlık ayrımı ve soğuk cüzdan gibi kurallara uymasını gerektirir; bu da Japon borsalarının FTX olayından daha az etkilenmesine neden olmuştur.
Singapur ve ABD, 2022'deki Three Arrows Capital ve FTX olayı sonrasında düzenlemeleri güçlendirmeye başladı. ABD'nin sıkı anlamda bir "uyum" borsası olmasa da, halka açık şirket Coinbase nispeten daha fazla tanınırlığa sahip. Diğer offshore borsalar, FTX olayından sonra belirli bir tanınmış borsa ve başka bir platform gibi, düzenleyici zorluklarla yavaş yavaş karşılaşmaya başladı.
Dikkat çekici bir nokta, Japonya ve Singapur'un düzenleyici başlangıçta "aşırı katı" olarak düşünülmesidir, ancak politikaların sürekli olarak geliştirilmesiyle bu iki bölgedeki Web3 ekosistemi giderek daha aktif hale gelmektedir. ABD son zamanlarda dijital varlıkların tanımı ve sınıflandırılması için rehberlik sağlayan FIT21 düzenleme çerçevesini de yayımladı.
Küresel ölçekte, Güneydoğu Asya'dan Orta Doğu'ya ve Avrupa'ya kadar, giderek daha fazla ülke ve bölge Web3 düzenleyici politikaları geliştirmekte veya iyileştirmektedir. İster aktif bir şekilde kucaklasınlar, ister pasif bir şekilde yanıt versinler, her yargı alanı nihayetinde hassas düzenlemeler yoluna girecektir.
Borsa lisans sayısına göre, yerel offshore borsalarının oranı genellikle %30'u geçmez ve düzenleyici kurumlar yerel işletmeleri geliştirmeyi desteklemeye daha eğilimlidir. Bu, offshore borsaları için büyük bir zorluktur. Son birkaç yılda, bazı büyük offshore borsaları Singapur, Dubai gibi yerlerde lisans alarak pozisyon almaya başladı, ancak diğer borsaların lisans alma süreci nispeten daha yavaştır.
Şunu söyleyebilirim ki, kripto pazarındaki "regülasyon tahvil" dönemi artık geri dönmeyecek. Hong Kong, "yerel düzenleme" modeli ile önce lisans alıp sonra iş yapmaya başladı ve bu sayede vahşi büyüme aşamasını atladı. 2022'de Hong Kong'un Web3 düzenleme politikasını çıkarmasından bu yana, uyum süreci sürekli olarak ilerliyor. 2024'ün 1 Haziran'ında AMLO lisansının resmi olarak uygulanmasıyla, kayıtdışı borsa kapatıldı, hala yarısından fazlası başvuranların lisansını koruyor. Lisans alan ve iş yapan borsalar, örneğin bir ticaret platformu gibi, işlem hacmi 440 milyar Hong Kong Doları'nı aşarak iyi bir gelişim gösteriyor.
Bu nedenle, bazı borsaların çıkışı aşırı derecede karamsar olmaya değer değil. Tarihsel ve küresel bir perspektiften bakıldığında, bu sadece Hong Kong'un diğer düzenleyici yargı alanlarıyla aynı şekilde yaşamakta olduğu gerekli bir aşamadır. Daha da önemlisi, 31 Mayıs'ta uygulamaya konulan politika, Hong Kong'un sektördeki en yüksek ve en karmaşık "borsa" sorununu çözdüğünü gösteriyor ve kapsamlı düzenleme için bir temel oluşturuyor.
Hong Kong ve Amerika: Doğu ile Batı'nın Web3 Mücadelesi
Regülasyon çerçevesinin kademeli olarak gelişmesiyle, Hong Kong ve ABD, Web3 endüstrisinin Doğu ve Batı'daki köprü başları olarak, iki bölgedeki regülasyon tutumlarının rekabeti, küresel Web3 gelişim yönünü belirleyecektir.
Yapay zekanın aksine, Web3 döneminde daha fazla ağ ekonomisine dayalı iş modeli oluşturulmuştur ve bu modeller fiziksel sınırları kolayca aşarak müşterilere hizmet sunabilir. Bu, tekelleşmiş düzenlemelerin artık geçerli olmayacağı anlamına gelir. Gelecekte, siyasi liderlik daha çok girişimcilik ruhuna benzer hale gelebilir; sadece yeterince dostane politikalar, sermaye ve yetenek akışını çekebilir.
Amerika'nın son zamanlardaki tutumu oldukça netleşti. Bu yıl kripto para konusu, Amerika siyasetinde ilk kez bir odak haline geldi. Bir veri platformuna göre, yaklaşık üçte bir Amerikan seçmeni oy verirken adayların kripto para konusundaki duruşunu dikkate alıyor. Seçmenlerin %77'si başkan adaylarının en azından kripto paralar hakkında bilgi sahibi olması gerektiğini düşünüyor, %44'ü ise bir şekilde "kripto para ve blok zinciri teknolojisinin finansın geleceği olduğunu" düşünüyor.
Doğu ve batı arasındaki oyun düzeni şekillenmiş durumda ve ETF belirgin bir rekabet alanı haline geldi. Amerika'nın Ethereum ETF onayına yönelik tutum değişikliği, yerel faktörlerin yanı sıra, Hong Kong'un Nisan ayında Ethereum ETF'sini piyasaya sürmesinden de etkilenmiş olabilir. Şu anda Hong Kong ile Amerika ETF'leri arasında ölçek açısından bir fark olsa da, dünyanın en büyük offshore finans merkezlerinden biri olarak Hong Kong'un gelecekte daha fazla kurumsal katılımı çekmesi ve yeni bir kurumsal boğa piyasası oluşturması bekleniyor.
Ethereum ETF'leri, staking yapılabilen getirili varlıklar olarak, gelişim perspektifi bir sonraki rekabet odağı haline gelecek. Eğer Hong Kong, staking işlevine sahip Ethereum spot ETF'sini ilk önce piyasaya sürerse, cazibesi Bitcoin ETF'sini aşabilir ve hatta bir "dijital ABD tahvili" haline gelebilir.
Hong Kong, birçok düzenleyici belge yayınladı, bunlar arasında "Sanal Varlık Ticaret Platformu Operatörleri İçin Rehber" gibi belgeler yer alıyor. Bu belgeler, ABD'nin daha önce kullandığı "Ticari Mal Vade Yönetmelikleri" ile karşılaştırıldığında daha net ve olgun görünüyor. Boğa piyasası yavaş yavaş yaklaşırken, sektörün zenginleştirme etkisi ortaya çıkacak ve Hong Kong, daha fazla ana karasal ve yurtdışındaki Çinli Web3 yetenekleri ve sermayesini çekmeyi umuyor.
Gelecekte, Web3 ile geleneksel finansın çok boyutlu entegrasyonu Hong Kong finans piyasasını canlandıracaktır. Hong Kong Menkul Kıymetler ve Vadeli İşlemler Komisyonu, perakende yatırımcılara STO ve RWA yatırımlarını açmayı değerlendirdiğini belirtti ve sanal varlık pazarını daha da genişletmeye yönelik adımlar atıyor. Ayrıca, Hong Kong'daki Hong Kong Doları stabil coin ve OTC sanal varlık mağazası düzenleme çerçevesi de ilerleme kaydediyor. Tüm süreçler tamamlandığında, Web3 Hong Kong pazarına yeni bir canlılık katacaktır.
Gelecek dönemde, lisanslı borsalar Hong Kong Web3 ekosisteminin en önemli yapı taşı haline gelecektir. İşlem faaliyetlerinin yanı sıra, ETF ihraçları, RWA, STO ve OTC işlemlerinde de kritik rol oynayacaklardır. Bu nedenle, bazı offshore borsalar Hong Kong pazarından ayrılmak zorunda kaldı.
Gelişme inişli çıkışlıdır, Hong Kong Web3 endüstrisinin gelişimine daha makro bir bakış açısıyla yaklaşmalı ve gelecekteki potansiyelini mantıklı bir şekilde değerlendirmeliyiz.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Hong Kong sanal varlık düzenlemesi yeni bir bölüm: Uyumluluk süreci ve küresel Web3 rekabet ortamı
Web3 Düzenleme Yeni Dönemi: Hong Kong Resmi Olarak Çekilme Politikasını Uygulamaya Koydu
31 May'da, Hong Kong sanal varlık ticaret platformu tasfiye politikası resmen uygulanmaya başladı, uyumsuz borsaların işlerine son vermesi istenecek. Son tarihin yaklaşmasıyla birlikte, VATP başvurusunda bulunanların neredeyse yarısı geri çekildi ve bu durum piyasalarda geniş çapta tartışmalara yol açtı. Bazı karamsar sesler, "Hong Kong Web3 çağı daha başlamadan sona erdi" diyor, ancak gerçekten durum böyle mi? Düzenleyici kurumlar Web3 çağının gelişini hangi tutumla karşılamalı?
Aslında, Hong Kong Doğu'nun Web3 köprüsü olarak, Batı ile olan mücadeleye daha yeni başlamaktadır.
Web3'ün Önümüzdeki On Yılı: Tam Uyum Sağlama
Dünya genelindeki ana Web3 finans piyasalarına bakıldığında, düzenleme eğilimlerinin giderek daha ayrıntılı ve profesyonel hale geldiği görülmektedir.
Japonya, Web3 düzenlemesinin öncüsü olarak, 2014 yılındaki Mt.Gox olayı sonrasında düzenlemeleri kademeli olarak ilerletmeye başladı ve 2017 yılında dijital para borsa lisans sistemi getirdi. 10 yıllık bir gelişim sonrasında, Japonya'da şu anda onaylanmış 23 dijital para borsası bulunmaktadır ve bunların çoğu yerli işletmelerdir. Japonya'nın düzenleme sistemi, borsaların varlık ayrımı ve soğuk cüzdan gibi kurallara uymasını gerektirir; bu da Japon borsalarının FTX olayından daha az etkilenmesine neden olmuştur.
Singapur ve ABD, 2022'deki Three Arrows Capital ve FTX olayı sonrasında düzenlemeleri güçlendirmeye başladı. ABD'nin sıkı anlamda bir "uyum" borsası olmasa da, halka açık şirket Coinbase nispeten daha fazla tanınırlığa sahip. Diğer offshore borsalar, FTX olayından sonra belirli bir tanınmış borsa ve başka bir platform gibi, düzenleyici zorluklarla yavaş yavaş karşılaşmaya başladı.
Dikkat çekici bir nokta, Japonya ve Singapur'un düzenleyici başlangıçta "aşırı katı" olarak düşünülmesidir, ancak politikaların sürekli olarak geliştirilmesiyle bu iki bölgedeki Web3 ekosistemi giderek daha aktif hale gelmektedir. ABD son zamanlarda dijital varlıkların tanımı ve sınıflandırılması için rehberlik sağlayan FIT21 düzenleme çerçevesini de yayımladı.
Küresel ölçekte, Güneydoğu Asya'dan Orta Doğu'ya ve Avrupa'ya kadar, giderek daha fazla ülke ve bölge Web3 düzenleyici politikaları geliştirmekte veya iyileştirmektedir. İster aktif bir şekilde kucaklasınlar, ister pasif bir şekilde yanıt versinler, her yargı alanı nihayetinde hassas düzenlemeler yoluna girecektir.
Borsa lisans sayısına göre, yerel offshore borsalarının oranı genellikle %30'u geçmez ve düzenleyici kurumlar yerel işletmeleri geliştirmeyi desteklemeye daha eğilimlidir. Bu, offshore borsaları için büyük bir zorluktur. Son birkaç yılda, bazı büyük offshore borsaları Singapur, Dubai gibi yerlerde lisans alarak pozisyon almaya başladı, ancak diğer borsaların lisans alma süreci nispeten daha yavaştır.
Şunu söyleyebilirim ki, kripto pazarındaki "regülasyon tahvil" dönemi artık geri dönmeyecek. Hong Kong, "yerel düzenleme" modeli ile önce lisans alıp sonra iş yapmaya başladı ve bu sayede vahşi büyüme aşamasını atladı. 2022'de Hong Kong'un Web3 düzenleme politikasını çıkarmasından bu yana, uyum süreci sürekli olarak ilerliyor. 2024'ün 1 Haziran'ında AMLO lisansının resmi olarak uygulanmasıyla, kayıtdışı borsa kapatıldı, hala yarısından fazlası başvuranların lisansını koruyor. Lisans alan ve iş yapan borsalar, örneğin bir ticaret platformu gibi, işlem hacmi 440 milyar Hong Kong Doları'nı aşarak iyi bir gelişim gösteriyor.
Bu nedenle, bazı borsaların çıkışı aşırı derecede karamsar olmaya değer değil. Tarihsel ve küresel bir perspektiften bakıldığında, bu sadece Hong Kong'un diğer düzenleyici yargı alanlarıyla aynı şekilde yaşamakta olduğu gerekli bir aşamadır. Daha da önemlisi, 31 Mayıs'ta uygulamaya konulan politika, Hong Kong'un sektördeki en yüksek ve en karmaşık "borsa" sorununu çözdüğünü gösteriyor ve kapsamlı düzenleme için bir temel oluşturuyor.
Hong Kong ve Amerika: Doğu ile Batı'nın Web3 Mücadelesi
Regülasyon çerçevesinin kademeli olarak gelişmesiyle, Hong Kong ve ABD, Web3 endüstrisinin Doğu ve Batı'daki köprü başları olarak, iki bölgedeki regülasyon tutumlarının rekabeti, küresel Web3 gelişim yönünü belirleyecektir.
Yapay zekanın aksine, Web3 döneminde daha fazla ağ ekonomisine dayalı iş modeli oluşturulmuştur ve bu modeller fiziksel sınırları kolayca aşarak müşterilere hizmet sunabilir. Bu, tekelleşmiş düzenlemelerin artık geçerli olmayacağı anlamına gelir. Gelecekte, siyasi liderlik daha çok girişimcilik ruhuna benzer hale gelebilir; sadece yeterince dostane politikalar, sermaye ve yetenek akışını çekebilir.
Amerika'nın son zamanlardaki tutumu oldukça netleşti. Bu yıl kripto para konusu, Amerika siyasetinde ilk kez bir odak haline geldi. Bir veri platformuna göre, yaklaşık üçte bir Amerikan seçmeni oy verirken adayların kripto para konusundaki duruşunu dikkate alıyor. Seçmenlerin %77'si başkan adaylarının en azından kripto paralar hakkında bilgi sahibi olması gerektiğini düşünüyor, %44'ü ise bir şekilde "kripto para ve blok zinciri teknolojisinin finansın geleceği olduğunu" düşünüyor.
Doğu ve batı arasındaki oyun düzeni şekillenmiş durumda ve ETF belirgin bir rekabet alanı haline geldi. Amerika'nın Ethereum ETF onayına yönelik tutum değişikliği, yerel faktörlerin yanı sıra, Hong Kong'un Nisan ayında Ethereum ETF'sini piyasaya sürmesinden de etkilenmiş olabilir. Şu anda Hong Kong ile Amerika ETF'leri arasında ölçek açısından bir fark olsa da, dünyanın en büyük offshore finans merkezlerinden biri olarak Hong Kong'un gelecekte daha fazla kurumsal katılımı çekmesi ve yeni bir kurumsal boğa piyasası oluşturması bekleniyor.
Ethereum ETF'leri, staking yapılabilen getirili varlıklar olarak, gelişim perspektifi bir sonraki rekabet odağı haline gelecek. Eğer Hong Kong, staking işlevine sahip Ethereum spot ETF'sini ilk önce piyasaya sürerse, cazibesi Bitcoin ETF'sini aşabilir ve hatta bir "dijital ABD tahvili" haline gelebilir.
Hong Kong, birçok düzenleyici belge yayınladı, bunlar arasında "Sanal Varlık Ticaret Platformu Operatörleri İçin Rehber" gibi belgeler yer alıyor. Bu belgeler, ABD'nin daha önce kullandığı "Ticari Mal Vade Yönetmelikleri" ile karşılaştırıldığında daha net ve olgun görünüyor. Boğa piyasası yavaş yavaş yaklaşırken, sektörün zenginleştirme etkisi ortaya çıkacak ve Hong Kong, daha fazla ana karasal ve yurtdışındaki Çinli Web3 yetenekleri ve sermayesini çekmeyi umuyor.
Gelecekte, Web3 ile geleneksel finansın çok boyutlu entegrasyonu Hong Kong finans piyasasını canlandıracaktır. Hong Kong Menkul Kıymetler ve Vadeli İşlemler Komisyonu, perakende yatırımcılara STO ve RWA yatırımlarını açmayı değerlendirdiğini belirtti ve sanal varlık pazarını daha da genişletmeye yönelik adımlar atıyor. Ayrıca, Hong Kong'daki Hong Kong Doları stabil coin ve OTC sanal varlık mağazası düzenleme çerçevesi de ilerleme kaydediyor. Tüm süreçler tamamlandığında, Web3 Hong Kong pazarına yeni bir canlılık katacaktır.
Gelecek dönemde, lisanslı borsalar Hong Kong Web3 ekosisteminin en önemli yapı taşı haline gelecektir. İşlem faaliyetlerinin yanı sıra, ETF ihraçları, RWA, STO ve OTC işlemlerinde de kritik rol oynayacaklardır. Bu nedenle, bazı offshore borsalar Hong Kong pazarından ayrılmak zorunda kaldı.
Gelişme inişli çıkışlıdır, Hong Kong Web3 endüstrisinin gelişimine daha makro bir bakış açısıyla yaklaşmalı ve gelecekteki potansiyelini mantıklı bir şekilde değerlendirmeliyiz.